WELLNESS | Tatil Sonrası Detoksu

Evinizde ve günlük yaşamınızda sağlıklı beslenmek için elinizden geleni yapıyor, her hafta sonu organik pazarların yolunu tutuyor ve mümkün olduğunca kendi yemeğinizi kendiniz yapmaya çalışıyor olabilirsiniz. Ama gelin görün ki, kurmuş olduğunuz bu düzen, seyahat esnasında tepetaklak olabiliyor. Her ne kadar dikkat etseniz de bir noktada ipin ucu kaçabiliyor. Çünkü aşina olmadığınız yepyeni bir ülkedesiniz; haliyle yeni tatlar denemek, gece dışarıya çıkıp eğlenmek, ülkenin meşhur içkilerinin tadına bakmak istiyorsunuz. Sürekli dışarıda yenen yemekler, değişen hava koşulları derken vücudunuz hem içten hem de dıştan pek çok zararlı şeye maruz kalabiliyor. Bu nedenle benim her seyahat dönüşü mutlaka dikkat ettiğim, vücudumu bütün bu yorgunluk ve toksinlerden arındırmak için uyguladığım bazı şeyler var. Ben buna kısaca seyahat sonrası detoksu diyorum. Hazır ayağımın tozuyla Gürcistan'dan gelmişken ve birçok wine testing'e katılmak suretiyle bedenimi biraz yıpratmışken, kendimi nasıl toparladığımı ve arındırdığımı paylaşmak istedim.


Bol bol su içmek. Bu kulağa biraz klişe gelebilir farkındayım ama bazı şeylerin klişe olması, aslında onların ne kadar doğru ve mühim olduğunu ispatlayabiliyor. Su içmek, vücudu toksinlerden arındırmanın en kolay ve en önemli yolu. Ben özellikle uzun ve yorucu seyahatlerimden sonra, hatta mümkünse seyahat ederken de, suyumu limonlu içmeye özen gösteriyorum. Suyun içine atacağınız bir dilim limon, suyun alkalize olmasını sağlıyor. Alkali su ise bedeni temizler, toksinlerin dışarı atılmasını sağlar, vücudu enerjik ve zinde tutar.

Meyve ve sebzeleri çiğ tüketmek. Özellikle döndükten sonraki ilk üç gün bunu yapmaya özen gösteriyorum. Bol bol sebze ve meyve tüketiyor, bunları da çiğ tüketmeye gayret gösteriyorum. Sebze ve meyveleri çiğ tüketmenin en keyifli ve en lezzetli yolu ise pek tabii ki smoothie'ler. Smoothie'lerimi organik hindistan cevizi yağı, chia ya da keten tohumu ile zenginleştirmeyi de ihmal etmiyorum.



Bitki çayı içmek. Bu da klişelerden biri belki ama %100 çalışıyor. Normalde de sürekli tükettiğim yeşil çaya, tatil dönüşlerinde daha da bir sıkı sarılıyorum. Günde mutlaka 3 bardak içerek, güçlü bir antioksidan olan yeşil çayın vücudumu ödemlerden arındırmasına izin veriyorum. Bir de pek bir sevdiğim Kusmi Tea var. Kusmi Tea'nin Detox adlı çayına da bayılıyorum.

Spor yapmak. Terleyerek toksinlerden arınmak kadar güzel bir şey var mı? Spor yapmak, bedeni olduğu kadar zihni de rahatlatan bir eylem. Sporu zayıflamak için değil; daha kaliteli, sağlıklı ve iyi bir yaşam için alışkanlık haline getirmek gerek. Tatil sonrası yapmaktan en keyif aldığım spor ise koşmak. Gelir gelmez giydim Nike koşu ayakkabılarımı, taktım kulağıma müziği ve 10 km kadar koştum. 1 saat boyunca telefondan, internetten, hayatın gürültüsünden uzak, yalnızca kendimle ve müzikle geçirdiğim bu zaman dilimi paha biçilemez.


Organik beslenmek. Normalde de fırsat buldukça organik marketlere gidiyor ya da internet üzerinden sipariş veriyorum zaten ama tatilden döndükten sonra yediklerimin organik olmasına özellikle dikkat ediyorum. Organik besinlerin tatlarının çok daha güzel olması bir yana, sağlıklı beslendiğinizi bilmeniz, psikolojik olarak da iyi hissetmenizi sağlıyor.

Şekerden kati suretle uzak durmak. Burada şekerden kastım; işlenmiş şeker, meyvelerin içinde bulunan doğal şeker değil. Bu şu demek oluyor; hazır gıdalardan, beyaz şekerden kesinlikle uzak durarak meyve, agave şurubu gibi doğal tatlılara yönelmek. Bunu yalnızca tatil dönüşü de değil, hayatımın genelinde uygulamaya çalışıyorum. Şeker tüketimini minimuma indirdiğimden beri daha enerjik ve daha mutluyum. :)

Image Sources: Alexandra College, Su-Ritchie, My Organic Tot